reklam
reklam
World Press Federation
World Press Federation
Tinder’daki kızıl serçe

Tinder’daki kızıl serçe

ABONE OL
20 Nisan 2022 10:28
Tinder’daki kızıl serçe
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye karşıtı karalama yazılarıyla tanınan El Kaide ve FETÖ bağlantılı ABD’li ‘gazeteci’ Lindsay Snell, bu kez tanışma sitesi Tinder üzerinden Türk askerlere çengel attı.

Ağustos 2016’da Suriye’den Türkiye’ye kaçak yollardan girerken yaklanan, ‘casusluk’ suçlamasıyla tutuklandıktan sonra sınırı dışı edilen ve daha sonra Libya’dan Karabağ’a kadar Türkiye’nin askeri varlık gösterdiği bölgelerde Türkiye aleyhine haber üreten ABD’li ‘gazeteci’ Lindsay Tyler Snell, bu kez de yaşadığı Almanya’dan TSK mensuplarına ‘Tinder’ ve benzeri çöpçatan sitelerinden çengel atarken tespit edildi.

Türkiye’den ‘G-87’ tahdit koduyla giriş yasağı ile sınır dışı edilen Snell’in, Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya platformları ve Tinder gibi arkadaş bulma siteleri üzerinden askeri personelle iletişim kurduğu, Türkiye’nin askeri hareketleri ve operasyonları hakkında bilgi toplamaya çalıştığı belirlendi. Snell’in, bu amaçla askeri personelle cinsel içerikli sohbetlerde bulunup, video ve fotoğraf paylaştığı da tespit edildi. Kadın ajanın, özellikle yurtdışında görevli askeri personelin yanı sıra, Azerbaycan ordusu mensubu askerleri de hedef aldığı, ilişki kurduğu personelden Türkiye’nin bu ülkedeki askeri varlığı ve operasyonları hakkında bilgi edinmeye çalıştığı anlaşıldı.

Snell’in profili, SSCB döneminde, çocuk yaşlardan itibaren farklı ülkelerin dil ve kültürleriyle yetiştirilerek, farklı kimliklerle o ülkelere gönderilen kadın ajanlara verilen ‘kızıl serçe’ projesini akla getiriyor.

FETÖ ORTAKLI SİTE KAPANDI

İsmiyle yapılan aramalarda, açık kaynaklardan, Snell’in Karabağ Savaşı’nda Türkiye ve Azerbaycan aleyhinde faaliyetlerde bulunduğu, Ermenistan’la işbirliği içinde Türkiye karşıtı haberler ürettiği ve yayınladığı; aynı şekilde Libya konusunda da Türkiye’yi karalayan yazılar ürettiği görülüyor. Sosyal medya üzerinden terör örgütleri PKK/YPG ve FETÖ ile iletişim halinde olan Snell, FETÖ bağlantılı ‘The Investigative Journal’ adlı sitenin de yazarları arasında. Ancak sitenin 2020’den sonra kapatıldığı, tüm yazı ve videoların silindiği görülüyor.

Snell’in ‘lindseysnelljournalist.com’ adlı kişisel internet sitesinde listesini verdiği o siteye ait video ve yazılı haber linklerine de ulaşılamıyor. Haberlerin bazılarına, daha önce alıntılanmış oldukları sitelerden erişilebiliyor. Ancak dikkati çeken nokta, Snell’in 2012-15 yılları arasında ABD’de kimi videolar için editörlük yaptığı, 2015’ten itibaren Suriye ve DEAŞ konularıyla ilgili haberler yaptığı, önce MSNBC, Amnesty, Daisy East, Foreign Policy gibi kurumlarda birer yazı yayınlatarak tanındığı, 2019’dan itibaren de sadece FETÖ bağlantılı site ile Ermenistan yanlısı Isgal adlı sitede yazılar yazdığı görülüyor.

ABD BULAMADI, YAKALANDI

Lindsey Snell adı ilk 7 Ağustos 2016’da Türkiye gündemine geldi. Hatay Valisi Ercan Topaca, 5 Ağustos’ta ABD helikopterlerinin sınırda Snell’i almak için dolaştığını, ancak onun ertesi gün sınırdan geçmeye çalıştığını ve Türk makamları tarafından yakalandığını açıkladı.

Kısa bir internet taraması ile Snell’in Twitter hesabındaki biyografisinde kendisini ‘Müslüman’ olarak tanıttığı, önce tanınmış Amerikan yayın organlarında kariyer yaptığı, ardından da özellikle Türkiye karşıtı yazılar yazdığı; Suriye’de El Nusra içinde bulunduğu, buradan kaçmayı başardığı ve Türkiye’de tutuklandığı” anlaşıldı.

İKNA ETTİM, ANLAMADIM!

Snell, 5 Ağustos’taki Facebook paylaşımında ise Suriye’de El Nusra’nın kendisine çekim yapma izni verdiğini, ancak daha sonra hapse attığını öne sürerek yardım istemiş; internete nasıl girdiğini ise “Beni esir alanları telefon kullanmama izin vermeye ikna ettim” diyerek açıklamıştı. Ancak çarşaf giymiş olarak duvarında DEAŞ’ın kullandığı yazı bulunan bir binadan paylaştığı fotoğrafın altına, “hapsetmelerine rağmen telefonumu neden almadıklarını anlamadım” notu düşmüştü.

KIRBY: NEDENLERİNE DEĞİNEMEM

1 Eylül tarihli gazetelerde ise biraz daha ayrıntı vardı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby, Snell’in 6 Ağustos’ta tutuklandığını doğrularken, ABD’li yetkililerin onu ancak 26 Ağustos’ta ziyaret edebildiğini belirtti ve şu ifadeyi kullandı: “Neden Suriye’de olduğuna ve oraya seyahat etmesinin nedenlerine değinemem.”

MÜSLÜMAN, AK PARTİLİ!

67 gün hapis yatan Snell Ekim 2016’da sınır dışı edildi. Snell, 2018’de bu kez Irak’ın başkenti Bağdat’a yolculuk ederken Türk istihbarat birimleri tarafından tespit edildi ve Interpol’e yakalama bildirimi gönderildi, ancak Interpol tutuklamadı.

9 Ağustos’ta ‘diken’ internet sitesinde Amberin Zaman imzalı köşede, “Snell’in Afgan uyrukluğu biriyle evlendiği ve İslamiyet’e geçtiği biliniyor” bilgisi yer aldı.

Zaman, “google’dan bakınca Snell’in Suriye’de iyi işler çıkarttığı, Twitter paylaşımlarından ise AK Parti’ye sempati beslediğinin anlaşıldığı” yorumunu yaptı.

CASUS DEĞİL CESUR!

Zaman, Snell’i ‘maceraperest’ bir gazeteci” olarak tanımladı ve “Washington’da güvenilir kaynaklardan edindiği bilgiye göre” nasıl kurtulduğunu şöyle anlattı: “Başının dertte olduğunu anlayınca birtakım aracılar vasıtasıyla ABD yetkililerine ulaşmış. ABD güvenlik kuvvetleri kendisini kurtarmaya yönelik geniş çaplı bir operasyon planlamış. Ancak Snell, operasyona şüpheyle yaklaşmış ve başının çaresine bakmayı tercih etmiş. Yakalanmış.”

Zaman, ‘bir gazeteci için neden bu kadar imkan seferber ediliyor’ sorusunu da, “ABD vatandaşı söz konusu olunca, kim olursa olsun bu yol izlenir” diye yanıtladı.

SNELL’İN PROPAGANDA SİTESİ GAZETECİ OLMADIĞINA KANIT

‘Investigativejournal.org’ haber sitesi, Snell’in gerçekte ne yaptığını göstermesi açısından yeterli bir kanıt niteliğinde.

Site, 2018’de Kanada’da yayın hayatına girdi ve yaklaşık iki yıl sonra kapandı. Kurucuları ve destekçileri arasında Snell ile birlikte, terör örgütü FETÖ’nün kapatılan Today’s Zaman gazetesi Ankara Temsilcisi Abdullah Bozkurt; Mısır’da El Cezire büro şefi iken tutuklanan, sonra Katar’ı suçlayarak serbest kalan ve ardından BAE’den 250 bin dolar aldığı New York Times tarafından ortaya çıkarılan Muhammed Fahmy; Manila merkezli haber sitesi The Rappler’ın kurucusu Filipinli gazeteci Maria Ressa, insan hakları avukatı Amal Clooney, Theo Padnos, Forbes’un eski ulusal güvenlik yazarı Richard Miniter ve Fransa’da yaşayan Pakistanlı gazeteci Taha Siddiqui de bulunuyordu.

Vancouver’ın yanı sıra Londra ve Washington’da şubeler açan site, Kanada merkezli Ensan Films ile de ortak belgeseller planlıyordu.

FİNANSÖRÜ YOUSIRI ISHAQ

‘Hapse atılan gazeteci’ olarak kitaplar yazmış ve ödüller almış olan Fahmy, o günlerde The Drum haber sitesine verdiği röportajda, investigativejuornalism sitesinin finansörü olarak ABD merkezli Middle East Broadcasting Network ile bağlantılı İngiliz hayırsever mimar Yousri Ishaq’ın adını açıkladı.

EDİTÖR İFŞA ETTİ

Sitenin kuruluşu, ‘mahkum ve mülteci olarak deneyimlerinden ilham alan en cesur araştırmacı gazetecilerin, sansürcülere ve otokratlara karşı savaşmak için koalisyon oluşturdu’ ifadesiyle duyurulmuştu. Ancak Katar’a yönelik BAE ve S.Arabistan ambargosu sırasında Katar’ı ve Katar’a destek veren Türkiye’yi karalayan haberler üretmesiyle tanındı.

İki yıl boyunca sitenin editörü olarak görevlendirilen İngiliz gazeteci Jane Cahane, site ve Fahmy aleyhine “BAE ve Mısır’ı eleştirenlere karşı karalama kampanyası yapan bir yayın organında çalıştırıldığı” gerekçesiyle dava açtı ve 80 bin sterlin tazminat kazandı. Davada ne site adına ne de Fahmy adına savunma yapılmaması dikkat çekti.

Cahane, 11 Ekim 2021’de İngiliz Guardian gazetesine verdiği röportajda, “İş görüşmesinde bana Investigative Journal’ın bağımsız araştırmacı gazeteciliğin bir yayını olduğunu söylediler. Kandırıldığımı ve sitenin BAE ve Mısır için bir propaganda aracı olduğunu anladım. Fahmy, BAE temsilcileri veya ajanları tarafından yardım alıyor ve yönlendiriliyordu. Yayınladığımız makaleler, raporlar ve sosyal medya paylaşımları, öncelikle Türkiye, Katar ve İran gibi belirli ülkelere karşı, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’a muhalif ülkelere veya Müslüman Kardeşler gibi örgütlere agresif bir şekilde saldırma ve karalamaya odaklıydı” dedi.

Sitenin kapanmasının, BAE’nin Türkiye ile yeniden yakın ilişki kurma sürecinin başladığı günlere denk gelmesi de ayrıca dikkat çekici.t5njmx

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP